Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç köyündeki müftülüğe bağlı yatılı olmayan Kuran kursunda 1 Aralık 2015 günü meydana gelen ve kurs binasında yatılı kalan 6 çocuğun yaşamını yitirdiği yangın ile ilgili dava dosyasında dikkat çekici belgeler ortaya çıktı.
Soruşturma dosyasındaki belgelerde, yangından 15 gün önce Kulp Müftüsü Selahattin Özçelik’ın 6 çocuğun hayatını kaybettiği kursu denetlediği ortaya çıktı. 16 Kasım 2015 günü hazırlanan ve Müftü Özçelik’in imzasını taşıyan Kuran Kursları Denetleme Formu’nda birçok konuda olumlu görüş bildirilirken, Kuran kursu yöneticisi Faruk Işık’ın eğitimde teknolojiden yeterince faydalanmadığı ve mevzuat bilgisinin yeterli olmadığı ifade edildi. Kursta bulundurulması gereken araç ve gereçlerin yetersiz olduğu kaydedilen raporun son kısmını el yazısı ile dolduran Müftü Özçelik, “Fiziki imkanın iyi olduğu müşahade edildi. Öğrenci sayısının çokluğu sevindirici bir durum. Kursun B grubu kursa çevrilmesi istendi” ifadelerini kullandı.
ELEKTRİK TESİSATINI KİMİN YAPTIĞI BİLİNMİYOR
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, 18 Mayıs 2016 günü Jandarma Komutanlığı’na yazı yazarak, kursun elektrik tesisatını yapan kişinin ifadesinin alınmasını istedi. Bunun üzerine köye giden jandarma, araştırma yaparak tutanak hazırladı. Olaydan 5 ay sonra tutulan ve 2 jandarma görevlisi ile Köy İhtiyar heyetinden 5 kişinin imzasını taşıyan tutanakta, kuran kursunun elektrik işini kimin yaptığının bilinmediği belirtildi.
MİLLİ EĞİTİM VE SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞI DENETLEDİ
Belgelere göre, Karaağaç Köyü’nde vatandaşların yardımı ile yaptırılan Kuran kursunun elektrik tesisatı kimliği belirlenemeyen bir elektrikçiye yaptırıldı. 2011 yılında inşaatın tamamlanması üzerine köy muhtarı Özcan Ceylan, Kulp Müftülüğü’ne başvurarak açılış işlemlerinin yapılmasını istedi. 19 Ekim 2011 günü karar alan köy ihtiyar heyeti, arsayı Kuran kursu hizmetlerinde kullanılması için Kulp Müftülüğü’ne tahsis etti. Kulp Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı’na başvuran Müftülük, 2011-12 eğitim ylında açılması planlanan Kuran kursunun eğitime elverişli olup olmadığının tespitini istedi. Milli Eğitim Müdürlüğü’nce kurulan komisyonun hazırladığı raporda, binada yangın söndürme tüpünün olduğu, binanın soba ile ısıtıldığı belirtilerek, Kuran kursu binasının eğitim ve öğretim açısından uygun olduğu ifade edildi.
İNŞAAT HALİNDEKİ BİNAYA UYGUNLUK RAPORU
Sağlık Grup Başkanlığı’nca hazırlanan raporda ise, binanın inşaat aşamasında olduğu, inşaat tamamlandığınıp çevre düzenlemesi yapıldığında gündüzlü Kuran kursu olarak açılmasının sağlık yönünden uygun olduğu bildirildi. İşlemlerin ardından, 25 Ekim 2011 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran Kursu’nun 2011-12 eğitim ve öğretim yılında hizmete açılmasının uygun olduğuna dair yazı gönderdi. Dava dosyasındaki belge ve yazışmalarda da kursun gündüz eğitimi için hizmete açıldığı, yatılı olması için başvuru yapıldığı, ancak başvurunun henüz sonuçlandırılmadığı tespit edildi.
BİLİRKİŞİ İHMALLER ZİNCİRİNİ TESPİT ETTİ
Akdeniz Üniversitesi’nden 4 kişilik uzman heyetin hazırladığı bilirkişi raporu da dava dosyasında yer aldı. Raporda, bina elektrik bağlantısının uygun olmayan şekilde yapıldığı belirtilerek, şöyle denildi: “Binaya ait elektrik sayacı ve kaçak akım sigortası yok. Yönetmeliğe uygun olmayan kaçak bağlantı yapılmış. Koruma amaçlı kaçak akım rölesi yok. Elektrik tesisatı yönetmeliğe uygun değil. Kablo tertibatı uygun şekilde yapılmamış. Elektrik tesisatının çekilmesi iç tesisat yönetmeliğine uygun yapılmamış. Kalorifer tesisatının yetersiz kaldığı ya da hiç çalışmadığı teknik olarak ortaya çıkmaktadır. Kursun fiziki şartları fen ve sağlık kurallarına uygun hale getirilmeden öğrencilerin kalmasına müsaade edilmiş. Yatılı kurs statüsüne geçmeden öğrencilerin gelişigüzel şekilde, kayıtları bile tutulmadan yatılı kalmalarına izin verilmiş. Sertifikalı bir kişinin yakması gereken kalorifer kurstaki öğrenci tarafından yakılıyor. Elektrik panosu standart şekilde yapılmamış. Kablolar ve sigortalar alelade bağlanmış, kablolar, gelişigüzel şekilde sigortaya girip, çıkmış.”